139. Mezmur: Psikanalitik Bir Yorum
Bu mezmur, insanın Tanrı ile olan karmaşık ilişkisini, bilinçdışının derinliklerine inerek ele alır. Mezmur yazarı, Tanrı’nın her şeyi bilen ve her yerde hazır bulunan doğası karşısında hem hayranlık hem de bir tür kaygı duyar. Bu durum, psikanalizde “yüce” kavramıyla ilişkilendirilebilir; hem büyüleyici hem de korkutucu olan bir güçle karşılaşma.
Türkçe Yorum:
- Bilinçdışının Derinlikleri:
- Mezmur yazarı, Tanrı’nın en gizli düşüncelerini ve duygularını bile bildiğini ifade eder. Bu, bilinçdışının derinliklerindeki bastırılmış arzuların ve korkuların bile Tanrı’nın bilgisi dahilinde olduğunu gösterir.
- “Annemin rahminde beni sen ördün” ifadesi, doğum öncesi döneme, yani bireyin en savunmasız ve bağımlı olduğu zamana yapılan bir göndermedir. Bu, Tanrı’nın bireyin oluşumundaki temel rolünü vurgular.
- Bağımlılık ve Özerklik:
- Mezmur yazarı, Tanrı’nın her yerde hazır bulunmasından dolayı kaçamayacağını kabul eder. Bu, bireyin Tanrı’ya olan bağımlılığını gösterir.
- Fakat, aynı zamanda, “Yokla beni, tanı yüreğimi” diyerek, bireyin kendi iç dünyasını keşfetme ve Tanrı ile daha derin bir ilişki kurma arzusunu da ifade eder. Bu, özerklik arayışını simgeler.
- İçsel Çatışma:
- Mezmur yazarı, hem Tanrı’nın sevgisini ve korumasını hem de O’nun yargılayıcı doğasını deneyimler. Bu, bireyin içindeki iyi ve kötü dürtüler arasındaki çatışmayı yansıtır.
- “Keşke kötüleri öldürsen!” feryadı, bireyin içindeki saldırgan dürtüleri ve dış dünyadaki kötülükle başa çıkma arzusunu gösterir
Psikanalitik Anahtar Kavramlar:
- Yüce (Sublime): Tanrı’nın hem hayranlık uyandıran hem de korkutucu doğası.
- Bilinçdışı (Unconscious): En gizli düşünceler ve duyguların deposu.
- Bağımlılık (Dependence): Bireyin Tanrı’ya olan temel ihtiyacı.
- Özerklik (Autonomy): Bireyin kendi iç dünyasını keşfetme ve bağımsız bir varlık olma arzusu.
- İçsel Çatışma (Internal Conflict): İyi ve kötü dürtüler arasındaki mücadele.
çsel Çatışma: Derinlemesine İnceleme
Mezmur 139, bireyin Tanrı ile olan ilişkisindeki karmaşık duyguları ve düşünceleri yansıtır. Bu karmaşıklık, özellikle içsel çatışma temasında belirgindir. Mezmur yazarı, Tanrı’nın her şeyi bilen ve her yerde hazır bulunan doğası karşısında hem hayranlık hem de bir tür huzursuzluk hisseder. Bu durum, bireyin kendi içindeki zıt dürtülerle mücadelesini simgeler.
Türkçe Derinlemesine İnceleme:
- Tanrı’nın Her Yerde Hazır Bulunması ve Özgürlük İsteği:
- Mezmur yazarı, Tanrı’nın her yerde hazır bulunmasından dolayı kaçamayacağını kabul eder. “Nereye gidebilirim senin Ruhun’dan, nereye kaçabilirim huzurundan?” sorusu, bu kaçınılmazlığı ifade eder.
- Ancak, bu durum aynı zamanda bir özgürlük isteğini de tetikler. Birey, Tanrı’nın sürekli gözetimi altında olmanın verdiği bir tür kısıtlanmışlık hisseder. Bu, bireyin kendi başına karar verme ve kendi yolunu çizme arzusunu yansıtır.
- İyi ve Kötü Dürtüler Arasındaki Çatışma:
- Mezmur yazarı, hem Tanrı’nın sevgisini ve korumasını hem de O’nun yargılayıcı doğasını deneyimler. Bu, bireyin içindeki iyi ve kötü dürtüler arasındaki çatışmayı yansıtır.
- “Ey Tanrı, keşke kötüleri öldürsen!” feryadı, bireyin içindeki saldırgan dürtüleri ve dış dünyadaki kötülükle başa çıkma arzusunu gösterir. Bu, bireyin kendi içindeki “gölge” ile mücadelesini simgeler.
- Kabul ve Reddetme Arasındaki Gerilim:
- Mezmur yazarı, Tanrı’nın kendisini tamamen tanımasını hem ister hem de bundan korkar. “Yokla beni, tanı yüreğimi” diyerek, birey kendini Tanrı’ya açmak ister.
- Ancak, aynı zamanda, Tanrı’nın en gizli düşüncelerini ve duygularını bilmesi, bireyde bir tür mahremiyet kaybı hissi yaratır. Bu, kabul ve reddetme arasındaki gerilimi ifade eder.
No responses yet